Oğuz Kaan Salıcı: Avrupa Parlamentosu seçimlerinde aşırı sağın yükselişinin nedenleri göç olgusu ve ekonomik şartlar

Posted by

CHP İstanbul Milletvekili Oğuz Kaan Salıcı, Avrupa Parlamentosu’ndaki seçim sonuçlarına ilişkin yazılı açıklama yaptı.

Avrupa’da yaygınlaşan yabancı düşmanlığına dikkat çeken Salıcı, şunları kaydetti:

“Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor; yabancı düşmanlığı. Daha önce de yazmıştım. Bunların bir kısmı bizden. İsmimiz Ahmet, Ayşe diye; tenimiz esmer diye nefret ediyor. Bu ırkçıları içinde barındıran partiler yükseliyor. 2002’de Fransa’da Le Pen’in babası ikinci tura kalmış, ikinci turda bile yüzde 18 oy almıştı. Dün Marine Le Pen’in partisi yüzde 31’le birinci çıktı ve erken seçim ilan edildi. 2000’de koalisyon ortağı olduğunda Avrupa’nın ayağa kalkıp Avusturya’yla ilişkilerini askıya almasına neden olan Haider’in partisi FPÖ dün ülkesinde birinci parti oldu. Ukrayna işgal edilirken Rusya’ya tepki gösterip aşırı sağcı İsrail yönetimi Gazze’yi işgal edince İsrail’e gıkını çıkaramayanlar aşırı sağın yükselişini anlamaya çalışıyorlar.”

“GÖÇ SORUNUNU TÜRKİYE’DE DE İSTİSMAR ETMEK İSTEYEN AŞIRI SAĞCILAR OLABİLİR”

Türkiye’nin düzensiz göç sorununu Atatürk milliyetçiliği çerçevesinde çözülmesi gerektiğini belirten Salıcı, şunları dile getirdi:

“Dünkü Avrupa Parlamentosu seçimleriyle ilgili uzun uzun analizler yapılabilir. Sandığa katılım oranları, oy verme davranışları incelenebilir. Fakat Avrupa’da dolaşan hayaleti kavrayıp Türkiye siyaseti için birtakım dersler çıkarmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü sonuçlara göç olgusu ve ekonomik şartlar damga vurmuş durumda. Göç sorununu en yakıcı şekilde yaşayan ülke Türkiye’dir. Daha önce de uyarmıştım. İlk iş; düzensiz göçle etkili bir mücadele yürütmektir. Atatürk milliyetçiliğinin çizdiği çerçevenin dışına taşıp, göç sorununu Türkiye’de de istismar etmek isteyen aşırı sağcılar olabilir. Onlara karşı dikkatli olmak zorundayız. Evrensel değerleri kendisine rehber edinen kurucu liderimiz Atatürk’ün öğretisine her zamankinden daha sıkı sarılmamız gereken zamanlardayız. Ekonomideki çöküş karşısında Türkiye’nin sosyal demokrat çözümlere şiddetle ihtiyacı vardır. Siyasi mücadelemizin temel direği; yurttaşlarımızın sağlıklı gıdaya, barınma imkanlarına, ücretsiz kaliteli eğitime, aksamayan sağlık hizmetlerine, ucuz ve temiz enerjiye erişimlerini kolaylaştırmak olmalıdır.”

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir